Kirin Tor Festivali

GELİYOR GELİYOR ! KUZEY DİYAR ATLILARI GELİYOR ! süslü zırhlarının içinde ellerinde flamalar ile Halkı selamlıyorlar atları gören çocuklar toparlanıyor hayran gözlerle bakıyorlardı askerler onlara altınlar saçıyordu üst binalardan güller ve yapraklar saçılıyordu yolları kaplamıştı muazzam bir ambians ve inanılmaz bir havaya sahip şekilde ilerleyen askerler ağızlarında tek bir söz " SAVAŞ BİTTİ KRAL MAKDRATH KAZANDI" Kral makdrathın zaferinden sonra kuzey ve güney diyar yüz yıllar sonra tekrardan birleşti savaş artık bitmiş daha fazla kan dökülmeyecekti Adalet Hak Eşitlik Özgürlük gelişmiş Yaşam standartları Korunma Barınma Daha Medeni bir çağ için daha uygun bir ulus bir festival düzenlenecekti Krallıkta yapılması için çok uzun süre düşünülmedi çünkü Krallıkta yaşayan her insan bilir ki Bir festival yada bir kutlama olacaksa orası kesinlikle Kirin tor olmalıydı bu tartışmaya kapalı bir konuydu adeta kimse tartışmak dahi istemiyordu bahar havalarında sıcak ve şefkatli rüzgarları doğası görünüşü ve cana yakın misafirperver mükemmel yerli insanı ile her zaman gözde olan bir bölge olmuştur kirin tor hırsızlığın yolsuzluğun ötelendiği bir kavramdı adeta ticaretin bol tüccarların çok olduğu bir kasabaya sahipti ve kervanlar durmadan gelip gidiyordu ne denilebilirdi ki "Kuzey Diyar eğer ki bir cennet ise Şüphesiz Kirin tor onun bahçesidir"

yıpratıcı savaşın bölgelerdeki etkisi hayli büyük kıtlık erkek azlığı psikolojik sorunlar yamyamlık yolsuzluk haraç gezerler Bütün bunlardan en az etkilenen Kirin tor olmuştu 2.başkent gibiydi herkesin sevmesinin yanı sıra bu bölgeyi arzulayıp yağmalamak yada ele geçirmek isteyen pek çok güçlü lordlar ve nüfuzu yüksek kişiler vardı ama Ama kirin tor çağa ayak uydurmuştu yatırımları sadece ticaret ve işletme yönünde değil savunma ardından askeri yapılanma gibi bir bölgede olmazsa olmaz hususlara harcamışlardı bölge her daim tecrübeli gözcüler ve askeri kariyeri yüksek kişiler tarafından korundu Lord Pelikinas Yapılacak festivalin gelirinin kendisine gidip bütün harcamaların kraliyet tarafından ödeneceğini öğrendiğinde hayli sevinmişti neticede altın ve krom önemli birer gelişme faktörüydü kasaları ağzına kadar dolmuş ve her geçen gün katlanan bir verimlilik ile yükselişe geçerken Kirin tor Diyarın bir numaralı turizm noktası olmakta ilerliyordu 4 bir yandan elfler cüceler insanlar burayı merak edip akın akın geliyorlardı

Dönemin en önemli şair ve yazarı Firinor yazılarında daha önce kirin tor kadar büyüleyici ve mükemmel olan bir yer görmediğini tam 7 festivaline gittiğini söylemiştir Firinor prestijli popüler bir sanatçı pek çok bilinen hikayeleri vardır bunlardan en bilindiği "Korku maskesi" korku maskesi bir kahramanın şeytanlar tarafından takılmaya maruz bırakıldığı sonrasında etrafa veba saçtığı bir dönemi işliyor bu hikaye hem korkunç hemde siradisiydi anneler geceleri çocuklarını uyutmak için yada yaramazliklarini engellemek amacıyla söylediği hikayeler arasına bile girmişti yasama âdeta tapınan kahraman bir anda en korkunç figürlerden birisine dönüşmüştü kişiliğini ve benliğini bir kenara bırakıp maruz bırakıldığı hiddet ve öfke ile terör estiriyordu onu durduran ise yine kendisi idi anlaşılan kendi kişiliğini tamamen atamamıştı gururlu ve koruyucu kişiliği daha fazla bu kıyıma musade vermedi ve kendini öldürüp toz dönüşüp arkasından en ufak iz dahi bırakmadan yok olmuştu

festival içerisinde parlak şekiller gösteren patlayıcılar toz sanatı ile dans eden sanatçılar yapraklar ile tiyatro yapan sihirbazlar insanları güldüren saray soytarıları kızıl uçurtmalar diyarın en kaliteli ve en popüler ozanları ve şairleri sayısı belli olamayacak kadar çeşitli bölgelerden gelen farklı ırktan kültürler ve diyar sakinleri yıllar sonra bu mükemmel mekanda rahatlamaya gelmişlerdi karavanlar çadırlar çoktan kurulmuş ortada devasa bir organizasyon söz konusuydu Kalenin içinde soylular yer alıyordu kaliteli yemekler içkiler şaraplar kadeh tokuşturulup iş ve gelecek yatırımlar hakkında konuşuluyordu tavernalar dolup taşmıştı bile kavgalar yarışmalar yapılıyor sonsuz bir eğlence havası oluşturuluyordu askerlerde nasibini alıyordu maaş ödemeleri 2 katına çıkmıştı onlarda eğlenceye katılıp rahatlıyorlardı bunu hak etmişlerdi sonuçta çok uzun süren bir sancılı dönemde Krallığın bekası için dişlerini sıkmışlardı artık onlar üstlerine düşeni yapmışlardı birazcık dinlenmeye ve eğlenmeye hakları vardı Kral bir kez daha ne kadar cömert ve ihtiyatlı biri olduğunu gösterip her türlü eğlence ve festival organizasyonlarını bizzat kraliyet kasasından kendisi yardımcı oluyordu

Festival devam ederken ormanlardan yeşil sancaklı birlikler gözükmeye başladı atların üstünde geyik boynuzları takılı şekilde duruyordu gelen kişi Batı Endil Kralı Kudretli Kalarion idi onları karşılayan ise kuzey diyardan Triymon ailesinin feryadı Merkinat Triymonun ta kendisiydi karşılama esaslarından sonra yemeklere geçilmişti Çok özel bir bölgede festivalin yukarıdan ama net bir şekilde görülebilecek bir noktada yemek sunumları başlamıştı Kalarion et yiyemezdi O yüzden Kuzey diyarın en hoş ve en rahatlatıcı bir o kadarda lezzetli bitkilerinin karışımları ile 1 er tabak çorba üstüne Mass dağının cücelerinin yoğun büyü ile birleştirip yaptığı şahane su adı verilen şarap ikram edildi çorbanın pek doyurucu olmayacağı ön görülüp etsiz ikramlarda bulundu tatlı kekler pastalar ballı tahıl ekmeleri ve en önemlisi meyveleri ile Kral Kalarionu misafirperverlikten oldukça etkilenmiş ve hoşlanmış şekilde karşılarında buldular ama Kalarionun cevabı gecikmedi kendisi de bir hediye vermek istedi Valanor ormanının meşhur parlayan lezzetli ağaç özü yumurtaları ve Chu'Geron nehirlerinin ağaçlarında yetişen yeşil dutlarını yapraktan yapılma kraliyet sembollü çantasına koymuştu onlara ikram etti ve gülümsedi sembolik bir hediyede getirmişti insanların bu barışı sağlaması ve böylesine güzel bir yerde bu kadar kaliteli bir organizasyonu rahat bir şekilde hazırlamaları onu mutlu etmişti Çelikten yapılmış ama Saf parlayan bitkisel yeşile boyanmış üstünde Orman elflerinin inancı ve kralın sancağı olan Kutsal ağaca yaklaşan şanlı Kuzey diyar ejderi vardı Kalenin Taht odasına asılması istendi